Katıldığı televizyon programında ‘helalleşme’ çıkışına yönelik açıklamalarda bulunan CHP önderi Kılıçdaroğlu, “Bazıları ‘Bu bir strateji mi?’ diyor. Hayır efendim bu bir strateji değil. Şahsen bu ülkede acıların yaşanmasını istemiyorum. Bu ülkede insanların bir ortada özgürce tartışmalarını istiyorum. En azından çocuklarımıza hoş bir ikinci yüzyıl bırakalım. Bütün arzum ve isteğim bu” diye konuştu.

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı televizyon programında “Ülkemizin güzelleşmeye, helalleşmeye gereksinimi var. Helalleşmek geçmişi değiştirmez ancak geleceğimizi kurtarır. Geçmişte partimizin de yanılgıları oldu; helalleşme seyahatine çıkma kararı aldım” kelamlarıyla ilgili konuştu.

“CHP’YE ARALIKLI OLAN BÖLÜMLERİN DİLLENDİRDİKLERİ BİR KAVRAMDI”

‘Helalleşme’ kararının nasıl alındığına değinen Kılıçdaroğlu, “CHP’ye aralıklı olan bölümlerle yaptığım toplantılarda, toplantıların sonunda pek çok kişi ‘Helalleşmemiz lazım’ diye hoş temennilerde bulundular. Ben bunu değişik vilayetlerde, kamuoyuna açık toplantılarda da dillendirdim. Kavram benden çok, benim dışımda CHP’ye uzaklıklı olan kısımlar dillendirdikleri bir kavramdı. Hoş ve çok sık kullanılan bir kavram aslında. Barışa, sevgiye, müsamahaya davet yapan bir kavram. Bu kavram bence çok güzel” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, kelamlarına şöyle devam etti:

* Varolan problemlere ön yargıyla yaklaşıyoruz ya da birbirimizi ön yargıyla eleştiriyoruz. Ön yargılardan kurtulabilirsek aslında çok hoş şeyler yapabiliriz. Ben bundan yanayım. Siyaset çok kutuplaştı.

* Birbirimize farklı gözlerle bakmaya başladık. Buradan Türkiye’nin çıkması lazım. Aslında Türkiye yeteri kadar badireler çekiyor. Bütün bu sıkıntılar varken meseleleri çözmek yerine birbirimizi ön yargıyla bakıp birbirimizi suçlamanın manası yok.

* Buradan çıkarsak emin olsun daima bir arada, sakin bir masanın etrafına oturup ‘Bu sorunu nasıl çözebiliriz’ diye oturup konuşabiliriz. Bu ortamı yaratmak istiyorum. Geçmişe takılıp değil, geleceğe bakmamız lazım. Helalleşmenin özünde gelecek perspektifi var.

* Bir sürü mağduriyet var. Yalnızca başörtüsü değil. Birinci başörtüsü yasağının gerçek olmadığını İBB adayıyken söylemiştim. Hayatımın değişik evrelerinde de dillendirdim…

* Varolan mağduriyetleri telafi edemeyiz. Onların acılarını anlamalıyız. Yaşadıkları sıkıntıları anlamalıyız. Tıpkı tabloların yaşanmaması için kendimize daha hoş bir gelecek vizyonu belirlemeliyiz.

* 28 Şubatçıların yargılanmasını sağlayan FETÖ tertibi var. Onlara yapılanın da yanlış olduğuna inanıyorum.

* Bir şahsa haksızlık yapıldığı vakit bizden olup olmadığına bakmaksızın haksızlık karşısında hepimiz net, açık hal takınması lazım. O vakit herkesi kazanmış oluruz.

TENKİTLERE CEVAP VERDİ

‘Helalleşme’ çıkışına yönelik CHP tabanından yöneltilen tenkitler sorulan Kılıçdaroğlu, şu karşılığı verdi:

* Gazetelerin aydın olarak tanıdığımız şahısları doğal olarak bizi eleştirebilirler. Bunları hürmetle karşılamak gerekiyor. Buradan yola çıkarak ben şunları sorarım; Bu ülkenin insanlarının helalleşmeye muhtaçlığı var mı? Bana nazaran var.

* Bu ülkenin insanlarının toplumsal vasatlıktan kurtulmalı mı? Elbette kurtulmalı. Daha önemli bir entelektüel derinliği yakalayabilmeliyiz. Misal olayla karşılaştığımızda ön yargılarımızdan kurtulabilecek miyiz? Kurtulabilirsek emin olun çok şeyi çözmüş olacağız.

* Buralardan kurtulup daha derinlikli bir çerçeve içinde olayı tahlil edebiliyor muyuz? Buna da gereksinimimiz var. Benim şahsi kanaatim, ön yargıların tutsağı olursanız marjinala sürüklenmiş olursunuz.

* Beşerler yaptıkları kusurları kabul ediyorlarsa fazilettir. Yanılgıdan dönmek bir fazilettir. Yanılgıyı tekrar etmiyorsanız, tarihi tekerrür ettirmeyeceksiniz. Fevkalâde hoş bir gelecek perspektifi çizmiş olacaksınız. Bu türlü bakmak lazım olaya.

“ÇOCUKLARIMIZA HOŞ BİR İKİNCİ YÜZYIL BIRAKALIM İSTİYORUM”

* Bu ülkede gencecik çocuklar idam edildi. Bu ülkede başbakanlar, bakanlar idam edildi. Pek çok olaylar oldu. Darbeler oldu. Bütün bunları görüyoruz, yaşadık.

* İstiyoruz ki çocuklarımız bu türlü acılar yaşamasınlar. Çocuklarımıza hoş bir Türkiye bırakabilirsek inanılmaz hoş bir şey olacak.

* Kimileri ‘Bu bir strateji mi?’ diyor. Hayır efendim bu bir strateji değil. Şahsen bu ülkede acıların yaşanmasını istemiyorum. Bu ülkede insanların bir ortada özgürce tartışmalarını istiyorum.

* En azından çocuklarımıza hoş bir ikinci yüzyıl bırakalım. Bütün arzum ve isteğim bu. Bunu bir siyaset mantığı içinde söylemiyorum. Yaşanan acılardan ders çıkaran birisiyim ben.

“UZLAŞMA KÜLTÜRÜNÜ HAPİSHANEDE YAPMAYALIM”

* 68 olaylarını, öteki olayları yaşadım. Ön yargılar davacılar ile devrimciler ortasında ne vakit bitti? Mahpusa girdikleri vakit gördüler gerçeği. ‘Yahu biz niçin arbede ediyoruz’ dediler.

* Onların bize bıraktığı miras, uzlaşma kültürünü hapishanede yapmayalım. Uzlaşma kültürünü oturarak, konuşarak yapabilelim masa başında, sohbet sırasında yapalım.

“SİYASETÇİLER, YARALARI DAİMA KAŞIYARAK OY DEVŞİRMEYE ÇALIŞIYOR”

“Hata insanlara has bir kavramdır” diyen Kılıçdaroğlu, “Önemli olan yarayı deşmek değil. Yarayı kapatmak. Biz, siyasetçiler, bu yaraları daima kaşıyarak oy devşirmeye çalışıyorlar. Türkiye’nin gerçeklerinden kopuyor ve yalnızca bu yaralarla toplum olarak uğraşmaya başlıyoruz. Buradan çekip çıkarmamız lazım” sözlerini kullandı.

“HELALLEŞMEYE TABANDAN TAM DAYANAK VAR DİYEBİLİRİZ”

‘Helalleşme’ çıkışına yönelik CHP tabanından gelen izlenimlerini aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

* Çok hoş. Daha rahat kahvelere gidiyoruz. Daha rahat beşerlerle sohbet edebiliyoruz. Toplumun her kısmıyla daha rahat diyalog kurabiliyoruz. Helalleşmeye tabandan tam takviye var diyebiliriz.

* Biz iktidar değiliz. Fakat o olaylarda mağdur olanlar var. Roboski’ye gidip milletvekili arkadaşlarımız eksiksiz bir rapor hazırladı. Orada bir mağduriyet var.

* ‘Bunu CHP yaptı’ formunda kimi çevrelerden ‘CHP bunun içinde yok niçin üstleniyorsun’ deniyor. Bu bir üstlenme olayı değil. Bu bir hak ihlalleri demetinin Türkiye’yi getirdiği açmaz ve bu açmazdan Türkiye’nin çıkmasını istiyoruz 28 Şubat’ta yargılan fakat yargılamayı yapan FETÖ ögeleri.

* O beşerler da yanlışsız dürüst yargılanmadılar. Adaletle yargılanmadılar. Orada da büyük bir hak mağduriyeti var. Onların hakkını da savunacağız. Bir haksızlık varsa haksızlığın üzerine gitmek zorundayız.

“27 MAYIS DARBESİ KEŞKE OLMASAYDI”

“Helalleşme 27 Mayıs’ı kapsıyor mu?” sorusuna Kılıçdaroğlu, şöyle cevap verdi:

* 27 Mayıs’ta siyasal idamların yapılması aslında hakikat değil. 27 Mayıs’ta da biz yokuz esasen. İktidara en yakın olduğumuz devirlerde daima askeri darbeler olmuştur. 27 Mayıs olmasaydı birinci seçimlerde CHP iktidardı. Genel lider olduktan sonra birinci ziyaret ettiğim yerlerden birisi Adnan Menderes’in mezarıdır.

* Küme başkanvekiliyken Celal Bayar’ın mezarına karanfiller bıraktım. Kin ve öfkeyle devleti yönetemezsiniz. Devlet müsamahayla yönetilir. Engin bir insan sevgisi olması lazım.

* Hesabı, şayet varsa hatası mahkemeye gönderilir, bağımsız yargı da yargılanacak. (27 Mayıs darbesi) keşke olmasaydı. Merhum İsmet İnönü idamlar olmasın diye 3 parti genel lideriyle birlikte basın toplantısı yaptı. ‘Yapmayın bunu’ dedi.

Sözcü