TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Halk Tv’de Hasret Gürses’in canlı yayın konuğu oldu ve gündeme gelen ittifak haberleri ve sonrasında ortaya çıkan tartışmaları kıymetlendirdi.

Programda gazeteciler İsmail Saymaz ve Hilmi Hacaloğlu’nun da sorularına da karşılık veren Okuyan, AKP’nin oylarının düştüğü, Millet İttifakı’nın Cumhur İttifakı’nı geçtiği anket sonucu ile ilgili soruyu cevaplayarak başladı. Siyasi iktidarın gitgide seçmen tabanını yitirdiğini söyleyerek kelamlarına başlayan Okuyan şöyle devam etti:

“Zaten yitirmemesi doğal olmazdı. Son ekonomik zahmetlerle birlikte iktidarın tabanındaki erime hızlandı. Öte yandan burada her şeyin bu grafiklerde, tablolarda, ittifakların oy oranlarında olmadığını söyleyen bir partiyiz. Buradan haraket edilmemesi gerektiğini söyleyen bir partiyiz.”

AKP’nin bugün oylarının erimesine neden olan şey, AKP’den ibaret olmayan bir olgu” diyen Okuyan, “Biz sistem eleştirisi yapan, nizamı karşısına alan bir parti olarak işlerin yalnızca Erdoğan gidince düzeleceğine inanmıyoruz. Erdoğan gitsin, bunun için başından beri uğraşıyoruz, bu mevzuda hiçbir tereddüt yok. Aslında burada bir duygudaşlığımız var. Bu iktidarın Türkiye’nin üzerindeki gölgesinin kalkması lazım. Bu gölge kalktığında sanki Türkiye düzlüğe çıkacak mı? Bunu sormak zorundayız bir siyasi parti olarak” sözünü kullandı.

‘İçinde olacağımız ittifakın temel sorunlarda net olması gerekir’

Kelamlarına solda ittifak görüşmeleriyle ilgili devam eden Okuyan şu tabirleri kullandı:

“Evet, sorumluluğumuz var, AKP’ye, bugünkü siyasi iktidara karşı, bu sorumluluğu yerine getireceğiz. Ancak bunun ötesinde biz AKP’yi Türkiye’nin başına getiren ya da AKP’nin üzerinde yükseldiği yerin korunduğu bir kurtuluş reçetesini reddediyoruz. Bugün gündeme geldi, EMEP’le, Sol Parti’yle ne görüşüyoruz diye, e bunu görüşüyoruz. Devrimci, solcu siyasi özneleriz, mahalle baskısıyla ‘Erdoğan gitsin, daima birlikte toplanın, ittirin’ tipi bir dolduruşun modülü olmayız. Doğal olarak bizim sorguladığımız birtakım temel sorunlar var. Bizim partimiz 15 gün evvel tüm partilere sorular yöneltti. Neydi bu sorular? “NATO’dan çıkacak mısınız? AB ile ilgileriniz ne olacak? Mecburî din derslerini kaldıracak mısınız? Diyanet duracak mı? Emek sermaye denkleminde bizim motor gücümüz özel dal mü olacak diyeceksiniz, yoksa işçi halkın iktidarını mı kuracaksınız? Bu sorular temel sorular ve bizim bunlara verdiğimiz cevaplar olağan ki farklı. Tahminen biraz can sıkıcı, kolay yolu önermiyoruz parti olarak. Fakat öte yandan bizim içine gireceğimiz ittifakın bu temel sıkıntılarda çok net olması gerekir. Yoksa matematiksel hesaplar, vekil pazarlıklarıyla bir oluşum kesimi niçin olalım?”

‘Türkiye’de sol her vakit aldığı oydan fazlasıdır, akıl ve vicdandır’

Sola dönük tenkitleri kıymetlendiren Okuyan konuşmasına şöyle devam etti:

“Sizde o vakit küçük partiler olarak kalmaya devam edersiniz diyorlar? Pekala, o vakit niçin bu sıkıntı oluyor? Madem Türkiye’de bağımsız duran sol bu kadar değersiz, neden bu kadar rahatsız oluyorsunuz? Neden üzerimize bu kadar mahalle baskısı yapılıyor, illa kimi ittifakların kesimi olun diye baskı yapılıyor? Türkiye’de sol her vakit aldığı oydan fazlasıdır, akıl ve vicdandır. Ayrıyeten Türkiye solu her vakit küçük kalmaya mahkum değil, diğerlerinin gölgesinden çıktığında sosyalist hareket, ki bunun için uğraşıyoruz, büyüyecektir. İki partinin şemsiyesi altında toplansın diye bir baskı var Türkiye solunun üzerinde. O partilerde dostlarımız var lakin bizim söylediğimiz farklı bir şey ve Türkiye’de bunun güçlenmesi gerekiyor. Hayat pahalılığı, döviz bunlar Erdoğan gidince değişecek mi, bütün dünya bunu, hayat pahalılığını tartışıyor.”

‘Siyaset reddiyelerle yapılmaz, unsurlar üzerinden yapılır’

“Siyaset reddiyelerle yapılmaz, unsurlar üzerinden yapılır. Bizim EMEP ve Sol Parti’yle bağımız yeni değil. Geçmişte son derece manalı işbirlikleri yaptık. Yetmez lakin evet denilen o meşhur referandumda bu üç parti birlikte çok kıymetli işbirlikleri yaptı. Bu öteki partilerle görüşmüyoruz manasına gelmiyor, görüşüyoruz lakin bu üç parti muhakkak bir tabanda buluştuk, buradan başlayıp muhakkak bir davetle devam etmeyi düşünüyoruz. Bu yapılarla birebir seviyesi şimdilik bulamamışız demek ki.”

TİP ve HDP ile münasebet kurmaya ait soruya Okuyan şöyle karşılık verdi:

“Yolumuz ayrıldı, bu yol ayrılığına ait burada, sol için bir tartışmayı bu biçimde yapmam yol ayrılığının nedenlerine dair. Fakat sorduğunuz için söylüyorum, bizim TİP’le şu anda bu çerçevede bir görüşme, ortak taban yaratma gündemimiz yok. Çok net bir formda söylüyorum. HDP’nin de yol haritası öbür. O yol haritasını kendileri anlatıyor esasen. Burada onlar ismine konuşmam esasen sağlıklı olmaz, herkesin kendi stratejisi var.”

‘Sol kendi ayağı üzerinde durmak zorunda’

Sürdürülen görüşmelerde değerli olanın içerik olduğuna vurgu yapan TKP Genel Sekreteri, burada da yol aldıklarını söyledi. Okuyan kelamlarına şöyle devam etti:

“Yol almak sanıyoruz kimilerini rahatsız etti. Ne vakit bağımsız bir iş yapmak istese Türkiye sosyalist hareketi daima olarak bir mahalle baskısıyla karşılaşıyor. Siyasete girdiğimden beri, Türkiye solunun üzerinde bir CHP gölgesi var, yakın vakitte HDP gölgesi de eklendi. HDP ve CHP’ye yönelik bir tenkit yapmıyorum burada, Türkiye solu kendi ayağı üzerine durmadan, hiçbir şey olamaz diyorum, ikisi farklı şeyler. Zati öbür türlü Türkiye solu gelişmiyor ki, bir aksesuar, bir renk olarak duruyor. Bunu ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Bu önümüzdeki periyotta diğer siyasi güçlerle görüşmeyeceğiz manasına gelmiyor. Siyaseti sekterlik ya da kendimizi küçük, farklı tutalım değil, sıkıntımız bu değil. Söylediklerimiz net olsun, sıkıntımız bu. Anti emperyalizm, laiklik soldan sorulurdu gümbürtüye gitti, Türkiye’de yaygın bir yoksulluk açlık sorunu var, bunları açıktan savunmayacak, lisana getirmeyecek, sabah akşam Erdoğan gitsin ne olursan olsun mu diyeceğiz? Erdoğan’ın gitmesi için Türkiye’de en fazla efor gösteren sosyalistlerdi en başından beri. O vakit herkes özgürlük hayalleri kuruyordu AKP ile… Türkiye’de AKP’nin yerine hazırlanmaya çalışılan yeni iktidar seçenekleri Türkiye’ye kurtuluş getirmeyecek, Türkiye sosyalist hareketi bunu söylemeyecek mi? Öte yandan biz sorumlu davranacağız, siyasi iktidarın gitmesini zorlaştıracak bir tavır almayız biz, önümüzü görüyoruz, Türkiye gerçeklerini görüyoruz. Fakat bunu yaparken unsurlarımızı bir kenara atıp oburlarının kuyruğunda siyaset yapmayacağız.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Beyaz Haber Ajansı