Galatasaray Lideri Burak Elmas, TFF’nin berbat yönetildiğini belirtirken ağır tenkitlerde bulundu. Burak Elmas, TFF’de seçime gidilmesinin artık bir mecburiyet olduğunu belirtti.

Galatasaray Lideri Burak Elmas, son haftalarda verilen Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Disiplin Şurası cezaları ve Merkez Hakem Şurası (MHK) atamalarına yönelik, kulübün idare heyeti kıymetlendirme ve kararlarını açıklamak üzere Ali Sami Yen Spor Kompleksi Nef Stadyumunda bir basın toplantısı düzenledi.

Misyona geldiği günden itibaren basın önünde çok fazla olmamaya ve demeç vermemeye itina gösterdiğini lisana getiren Burak Elmas, şunları söyledi:

“Sizlerin önüne çıkmak beni memnun etmiyor. Mümkün olduğu kadar çıkmak istemiyorum. Ama içinden geçtiğimiz süreçte birtakım hassas bahislerde sizlerin karşısına çıkmak zorunlu hale geldi. Başkanlık koltuğunun gereğini yapmak sebebiyle konuşuyorum.

Benim oturduğum koltuk ve arkadaşlarımın oturduğu koltuk, yalnızca bir koltuk değildir. Ali Sami Yen ve arkadaşlarının yola çıkarken koyduğu vizyonun, yolda karşılaştıkları zorluklara direnmenin ve bu direnme sonucunda kulübümüzü bugün getirdikleri pozisyon gereğiyle mefkureleri savunmamız gereken bir koltuktur. Belirli ülküler ve bedeller çerçevesinde sistem ne kadar karşılarında olursa olsun, okulda futbol oynamalarının yasak olmasına karşın, dışarıda yasak olmasına karşın, Türkiye’ye bu spor kollarını yayarak yurt dışında Türkiye’ye muvaffakiyet kazandırma ülkülerinden hiç vazgeçmemeleridir.

Bağırmak, çağırmak, masaya yumruğunu vurmak beklenen şeyler lakin bunların tesiri çok kısa. Aslan liderim, aslan yöneticim denilen, kısa vadeli rahatlatan açıklamalar bunlar. Biz seçime girerken, hiçbir vakit kısa vadeli bir muvaffakiyet ve memnunluk kelamı vermedik. Galatasaray’ın içinde bulunduğu kuvvetli durumdan Galatasaray’ı çıkararak gurur duyulacak sürdürülebilir bir muvaffakiyet vaadiyle geldik. Bu yolda çok yıpranacağımızı ve tanınan olmayacağımızı bilerek geldik. Bizim maksadımız tanınan olmak değil.

Her şeyden evvel ben bir Galatasaraylıyım, yaptığım her hareketin hesabını evvel kendi Galatasaraylılık vicdanıma, sonrasında ise üyelerime ve Galatasaray topluluğuna veriyorum. Oturduğumuz koltuğun getirdiği zorluklar var. Bunlarla uğraş edip gerekirse en radikal kararları almaktan çekinmiyoruz. Bizim üzerimizde periyot dönem baskılar yaratılmaya çalışılıyor. Biz burada Galatasaray’ı ve geleceğini korumak için hareket ediyoruz.

Boyun eğmeyeceğiz. Türk futbolu tabanı görmüş durumda. TFF ile ilgili tüm açıklamaları yaptım. Bu açıklamaların tamamının gerisindeyim. TFF’ye gittiğimizde yalnızca kendimiz değil tüm kulüpler ismine konuşuyoruz. Zira biz birinci olarak adillik istiyoruz. Tüm kulüplerle bir arada çalışıyoruz. Kendimize değil Türk futboluna adalet istiyoruz. TFF’nin vazifesi budur, bunu yerine getirmelerini bekliyoruz. Galatasaray’a verilen cezalardan fazla farklı kuruluşlara ve bireylere verilen farklı kararlar kıymetlidir. Tüm cezalarda adalet istiyoruz.

Hakem atamalarında Galatasaray maçında rakiplerimizin iyi yönetmediğini yahut kusur yapmaya düşündüğü hakemlere verilen cezalarla bizim maçı iyi yönetmediğini düşündüğümüz hakemlere verilen cezaların tıpkı olmasını istiyoruz. Bu standartsızlığın hakemlere bir bildiri vermek niyetinde olduğunu da çok iyi biliyoruz. Hakemlere Galatasaray maçlarında rakibe kusur yaparsınız cezası büyük olur, Galatasaray’a kusurunuz olursa hallederiz demek olduğunu biliyoruz.

TFF ile ilgili Kulüpler Birliği’nde hiç kimsenin mutlu olmadığını biliyoruz. Mevcut federasyon bu hususta ısrarcı. Konuştuklarımızı açıklarsak yer yerinden oynar demiştim, ondan sonra da önemli manada bana birtakım tenkitler geldi. Burası farklı bir kulüp. 6 kişinin ortasında konuşulanlar, öteki şahısların müsaadesi olmadan açıklanmaz. Bizimle konuştuklarını harfiyen anlatma yetkisini veriyorum. Onlar da bana bu müsaadesi verirlerse ben de açıklarım.

Bağırarak çağırarak kimseye memnunluk dağıtmayacağım. Kulübün haklarını savunacağım. Gerekli tüm mercilerde gerekenleri yaparak Galatasaray’ın hakkını savunacağım. Bağırıp çağırıp sonuç elde edemeyen bir sürü yönetici gördük. Biz akıl odaklı bu işi halledeceğiz. Bizler kendi yanılgılarımızın sonuçlarını dışarıda aramayız. Bizim de yanılgı yaptığımız yerler oluyor. Galatasaray kusurlarını kendi içinde en sert halde kıymetlendirir. Bundan vazgeçmeyeceğiz.

TFF’de bir değişime gidilmesi gerekiyor, kulüpler de bu mevzuda mutabık. Bizim ismimize yönetenler, bize karşın yönetiyorlar. Bu tüm kulüplerin ortak fikri. Hakem kusurlarını atayan ve disiplin sevklerini yapan şahısların isimlerini biliyorsunuz. İsimler değişiyor lakin sonuçlar baki kalıyor. Liyakatsiz yöneticiler, kulüplerin geleceğini düşünmeden karar alabiliyorlar. Şahısların kulüplerden güçlü olduğu bir sistem yürüyor. Tüm kulüplerle birlikte hareket edeceğiz.

Bugün karşınızda Ali Sami Yen Bey’in birinci TFF lideri olduğu, Türk sporunda çok değerli gelişmelere tanıklık etmiş, birinci Olimpiyat Komitesini kurmuş bir liderin koltuğundan konuşuyorum. Öbür tedbirler üzerinde de çalışıyoruz. UEFA’da adaletsizliğin kulüpleri nasıl tedbirler almak üzere düşündürttüğü hepimizin malumudur. Bu iş bu türlü giderse, yalnızca biz değil tüm büyük kulüplerin de bu tedbirleri alacağı konusunda kuşkum yok. Türkiye Futbol Federasyonu’nu istifaya davet etmiyorum. Bunun bir mecburiyet olduğunu söylüyorum. Kulüplerin iradesine karşın bunu sürdürdüklerini söylüyorum. Daha net bir şey söyleyemem. TFF’nin mevcut sıkıntıları çözebileceğine dair itimadımız kalmadı.”

“GALATASARAYA VERİLEN CEZALAR ÜST SONA YAKIN”

Alınan kararlarda bir standart olmadığına vurgu yapan Burak Elmas, “Artık medya çok ilerledi, yalnızca bir dönem değil birebir heyetlerin vazife yaptığı tüm kararları takip etme bahtımız var. Bugünkü alışkanlık, Galatasaray’a verilen cezaların üst sona yakın verilmesidir. Şahsî alakaların iyi olduğu ve bireylerin daha fazla yakınlık duyduğu kulüplere verilen cezaların alt hududa yakın olduğu gerçeği var. Cürmün cezası vardır, şahsa ve kuruma nazaran değişmez. Herkes eşittir. Bir kulübe jest yapılmasın, her kulübe jest yapılsın” diye konuştu.

“RADİKAL ATILIMLARIMIZI UYGULADIĞIMIZ ZAMAN…”

Galatasaray’ın haklarını daha iyi savunabilmemiz için topluluğumuzun bizimle hareket etmesi ve bizimle tek beden olması değerli diyen Burak Elmas, “Bu Galatasaray ile ilgili bir duruştur. Topluluğumuzdan bir reaksiyon verilmesini istek edersek, biz bunu istek söyleriz. Radikal atılımlarımızı ya uyguladığımız vakit ya da uygulamak için altyapısı hazır olduğu vakit öğrenirsiniz” sözlerini kullandı.

Hiçbir vakit kısa vadeli bir şampiyonluk vaadi vermediğinin altını çizen Burak Elmas, şöyle konuştu:

“Geleceğe taşınabilecek bir muvaffakiyet modeli kelamı verdim. 5 yıllık plan üzerinde hareket eden Türkiyede’ki tek kulübün Galatasaray olduğunu da söyledim. Tek mahzur futbolu yönetenlerdir. Bu mahzuru bağırarak, çağırarak ortadan kaldıramayacağımıza nazaran, tüm teşebbüsleri yapacağız. Tüm kulüplerin durumu tıpkı. Konuştuğumuz vakit ortak bir paydada buluşabildiğimiz bir devirdeyiz. Bunun sonuçlarını almaya başladık. 5 yıllık plandan vazgeçecek olan Galatasaray Spor Kulübü değil. Bunun önündeki maniler o denli yahut bu türlü kalkacak.”

“BUNDAN SONRA GELECEK FEDERASYON BAŞKANININ…”

Bu kaos ortamını dönem öncesinde gördüklerini ve ikazlarda bulunduklarını belirten lider Burak Elmas, “Geldiğimiz nokta farklı değil. Bugün ben sizin karşınızda oturuyorum lakin birçok kulüp lideri da bu türlü toplantılar yapmaya devam edecek. Disiplin Şurası ve MHK ile ilgili değişimlerin bir an evvel yapılması gerekiyor. Bundan sonra gelen federasyon liderinin tanınan olmamasını istiyorum. Gelen bireylerin kuralları büsbütün eksiksiz ve herkese eşit uygulamasını istiyoruz. MHK için atanan hakemlerin kadro gözetmeksizin yönetmesini istiyoruz. Futbolun izleyicisi düşüyor. Bunun sebebi yalnızca dönemsel kaideler değil, futbolun makûs yönetilmesi. Türkiye’de futbol yine popülerliğini kazanmazsa, kulüplerimizin içinde bulunduğu durumlardan çıkması mümkün değil. Bayanların eşitliği için rakibimizle bir arada ortak geliştirdiğimiz bir projeyle de bayanı ön plana çıkartmayı arzulayan bir duruş sergiliyoruz. Bunların önünde maniler. Bu mahzurun kalkması gerekiyor” halinde konuştu.

Burak Elmas, TFF ile yaptığı görüşmede Fenerbahçe maçında son derece şad olmadıkları bir hakem performansı olduğunu ve bununla ilgili bir ceza olması gerektiğini söylediğini kaydederken, “Sonuç muhakkak. Salı günü Şampiyonlar Liginde maç yönetecek bir hakeme Türkiye Liginde maç verildi” dedi.

FATİH TERİM’E VERİLEN CEZA

Galatasaray Teknik Yöneticisi Fatih Terim’e verilen 6 maçlık cezayla ilgili gelen soruya Burak Elmas, “Karşılaştırın, Birebir fiilden öbür teknik yöneticiye nasıl ceza verilmiş? Liderlere ne ceza verilmiş? Kurala nazaran değil, şahsa nazaran bir uygulama var. Birçok kararda bu eşitsizlik var. Her kulübe eşitlik istiyoruz” karşılığını verdi.

Burak Elmas, bu tip basın toplantılarının futbolculara tesir yapıp yapmadığıyla ilgili soru üzerine ise “Futbolcularımıza alışılmış ki tesir yapıyor. Kendi çabaların karşılığını alıp alamayacaklarından emin olmadan maça çıkıyorlar. Bizim misyonumuz kadrolarımızı korumak” açıklamasını yaptı.

“MİLLİ EKİPLE İLGİLİ BU TÜRLÜ BİR KARAR ALMAYI ASLA DÜŞÜNMÜYORUZ”

Burak Elmas, Türk Ulusal Kadrosuna oyuncu göndermeme kararı alındığı istikametinde çıkan haberleri kesin bir lisanla yalanladı ve şunları söyledi:

“Türk Ulusal Ekibi, bizim ulusal grubumuz. Ulusal ekibimizi cezalandırmayı asla düşünmeyiz, düşünmeyeceğiz de. Galatasaray ulusal kadroya oyuncu vermekten onur duyan bir topluluktur. Bireyleri cezalandırmak için ulusal ekiple ilgili bu türlü bir karar almayı asla düşünmüyoruz.”

“NİHAT ÖZDEMİR’İ ZİYARET ETTİĞİM İÇİN PİŞMAN DEĞİLİM”

Şahıslar üzerinden bu türlü bir arbede yürütmeyi yanlışsız bulmuyorum diyen Burak Elmas, “Bugün prestijiyle Galatasaray idaresinin TFF’de yapılan ikili görüşmelerde yapılan konuşmalara ve şahısların samimiyetlerine inancı yoktur. O bireylerin samimiyetine inanmıyoruz ve buna nazaran hareket etmeyeceğiz. Nihat Özdemir’i ziyaret ettiğim için pişman değilim, doğruyu yaparak bireylerin görüşlerini tartma imkanı buldum. Konuşulanlar ve o iyi niyetin karşılığını bulması farklı bir şey. Karşılığını bulmadığını söyleyebilirim” biçiminde konuştu ve kelamlarını noktaladı.

Sözcü